-
1 arası açık
adj. at enmity with -
2 arası açık olmak
be in badly with -
3 arası açık olmak
to be at loggerheads -
4 ara
антра́кт (м) па́уза (ж)* * *1.1) промежу́ток, расстоя́ние (пространство, разделяющее два предмета)okul ile ev arası yüz metre kadar — расстоя́ние от шко́лы до до́ма о́коло ста ме́тров
2) отре́зок вре́мениara ara — вре́мя от вре́мени; по времена́м
arada neler olmadı — за э́то вре́мя чего́ то́лько не произошло́
arada bir — иногда́, и́зредка, вре́мя от вре́мени
aradan — с той поры́, с тех пор, с того́ вре́мени
aradan bir yıl geçti — [с тех пор] прошёл год
arasından — ме́жду ( двумя событиями)
bir ara — [в] одно́ вре́мя, како́е-то вре́мя
bir ara şehirde yoktu — како́е-то вре́мя его́ в го́роде не́ было;
bu arada — в э́то вре́мя, тем вре́менем
o arada — в тот моме́нт
3) переры́в, па́уза; антра́кт; тайм-а́утara almak — спорт. взять тайм-а́ут
ara vermek — прерва́ться, сде́лать переры́в
ara vermeden — беспреры́вно, непреры́вно
4) отноше́ния ( между людьми)araları — их отноше́ния
araları pek iyidir — у них прекра́сные отноше́ния
araları açık — ме́жду ни́ми плохи́е / натя́нутые отноше́ния
aralarını bozmak / açmak — по́ртить отноше́ния, се́ять вражду́, вноси́ть раздо́р
aralarını bulmak — помири́ть кого с кем
Emine ile aralarını bulmaya çalışacağını söyledi — он сказа́л, что попыта́ется помири́ть его́ с Эмине́
arası — его́ отноше́ния
arası açık — он в плохи́х отноше́ниях (с кем-л.)
eviyle arası açık — он не в лада́х со свое́й семьёй
arası / araları açılmak — испо́ртиться - об отноше́ниях
arası hoş / iyi olmak — а) быть в дру́жественных отноше́ниях (с кем-л.); б) получа́ть удово́льствие (от чего-л.)
arası hoş / iyi olmamak — недолю́бливать
araya girmek — а) посре́дничать; б) впу́тываться, вме́шиваться (в дела и т. п.), помеша́ть чему
araya soğukluk girdi — в их отноше́ниях возни́к холодо́к, они́ охладе́ли друг к дру́гу
arayı soğutmak — постепе́нно охладе́ть друг к дру́гу
2.arayı yapmak — помири́ться с кем
находящийся между чем-л.ara kapı — прохо́д, а́рка (между двумя зданиями и т. п.)
ara renk — полуто́н, отли́в
3.ara sokak — переу́лок
в функции служ. имениarasına — в...
kalabalık arasına sokulmak — бро́ситься в толпу́, смеша́ться с толпо́й
arasında — ме́жду, среди́
dostlar arasında — среди́ друзе́й, ме́жду друзья́ми
iki ev arasında — ме́жду двумя́ дома́ми
kalemler arasında — среди́ ру́чек
toplantılar arasında — ме́жду заседа́ниями / собра́ниями
bu yol köy ile orman arasından geçer — э́та доро́га прохо́дит ме́жду дере́вней и ле́сом
parmaklık arasından — че́рез решётку
aramızdan — из нас, из на́шей среды́
aramızdan biri — оди́н из нас
öğrenciler arasından — из числа́ студе́нтов
••- aradan çıkarmak
- aradan çıkmak
- aradan çekilmek
- araya girmek
- araya gitmek
- araya kaynamak
- arada kalmak
- aralarından kara kedi geçmiş
- aralarına kara kedi girmiş
- aralarında dağlar kadar fark var
- araya koymak
- aralarından su sızmaz -
5 art
1. озвонч. -dıза́дняя сторона́2. озвонч. -dıза́дний, [по]сле́дующий3. озвонч. -dıart kuşaklar — после́дующие поколе́ния
в функции служ. имениardına düşmek — идти́ сле́дом / по пята́м (за кем-л.)
dolabın ardına koymak — положи́ть за шкаф
güneş dağların ardında kayboldu — со́лнце скры́лось за гора́ми
bunun ardından — вслед за э́тим, по́сле э́того
••- art eldenardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz — посл. плох волк, за кото́рым не го́нится ста́я соба́к
- art eteğinde namaz kıl
- ardına kadar açık
- ardını kesmek
- ardı sıra
- art arda
- ikisi art arda içeri girdiler
- ardı ardına
- ardı arası kesilmemek -
6 ara
1. subst Abstand m; Zwischenraum m; Pause f; fig Kluft f; (menschliche) Beziehungen f/pl; Zwischen-, Inter-;ara hattı Demarkationslinie f;ara kapı Durchgang m;ara kararı JUR Zwischenentscheid m;ara mal Zwischenprodukt n;ara renk Nuance f; Schattierung f;ara seçim POL Nachwahl f;ara vermek Arbeit (zeitweilig) unterbrechen (-e A), eine (kleine) Pause machen;arada bir zuweilen, hin und wieder;arada kalmak das Nachsehen haben, leer ausgehen; in eine Affäre verwickelt sein;arada kaynamak unbeachtet bleiben; sich in der Menge verlieren;iki arada bir derede (kalmak) zwischen allen Stühlen (stehen); im Ungewissen (sein);ara(da) sıra(da) von Zeit zu Zeit;aradan üç yıl geçti es sind drei Jahre her;aradan çıkarmak hinter sich bringen;aradan çıkmak sich zurückziehen; erledigt werden;-i aralarına almak aufnehmen (in ihre Gruppe);-in aralarına karışmak geraten zwischen (A); sich gesellen zu;kendi aralarında sie unter sich;-in aralarını açmak ( oder bozmak) (sie miteinander) entzweien;-in aralarını bulmak v/t versöhnen;aramız (ara nız, araları) unsere (eure, ihre) Beziehungen;aramız açık (oder bozuk) unser Verhältnis ist kühl;aramız açıldı die Entfernung zwischen uns ist größer geworden; fig wir haben uns überworfen;aramız düzeldi wir haben uns versöhnt;-le arası hoş olmamak auf dem Kriegsfuß stehen mit;A ile B’nin arasını açmak einen Keil zwischen A und B schieben;A ile B’nin arasını bulmak zwischen A und B vermitteln;-i araya koymak jemanden zum Vermittler machen; jemanden als Werkzeug benutzenmasayla dolabın arasında zwischen dem Tisch und dem Schrank (stehen usw);masayla dolabın arasından zwischen dem Tisch und dem Schrank hervor/hindurch (kommen usw);aranızda doktor var mı? ist unter Ihnen ein Arzt?;iş arasında während der Arbeit -
7 art
"1. back, behind, rear; hinder part, hind. 2. the space behind. 3. sequel. -ından 1. following. 2. in pursuit of. 3. immediately after. -ını almak /ın/ to complete. -ı arası kesilmemek to continue without a break, go on incessantly. - arda one after another, continually. -ı arkası gelmemek not to come to an end. -ından atlı/tatar kovarcasına (running) as if chased by the devil. -ını bırakmamak /ın/ to follow up, stick to. -ına düşmek /ın/ 1. to follow in the steps of. 2. to pursue, follow up. - düşünce hidden intent. - elden underhandedly, slyly. -ına kadar açık wide open (door, window). -ı kesilmek to run out, cease to be available. -ını kesmek /ın/ to stop, prevent, end. - niyet hidden intent. -ından sapan taşı yetişmez. colloq. He goes (is going) very fast. -ı sıra 1. behind, (trailing) along behind. 2. immediately after. -ı sıra gitmek /ın/ to follow, trail after. - teker back wheel. "
См. также в других словарях:
arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak) — arkadaşlıkları sarsılmak, arkadaşlık bağları kopmak, birbirine darılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şehir — is., hri, Far. şehr Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur diyorlar. Y. K. Karaosmanoğlu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplum — is., top. b. 1) Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet İlkel toplum. 2) Topluluk Birleşik Sözler toplum bilimci toplum bilimi toplum dışı toplum dışılama to … Çağatay Osmanlı Sözlük
yassıca — sf. Yassı durumda Kaşlarının arası açık da uçları samur gibi; yassıca bir burnu, büyükçe bir ağzı var. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
BELCA' — Kaşları arası açık olan kadın. (Müz: Eblec … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EFLEC — (Felc. den) Seyrek, sık olmayan diş. Bazıları dökülmüş olan diş. * Geniş omuzlu, kollarının arası açık olan adam. * Nüzul hastalığına tutulmuş olan kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HALAL(ET) — İki şeyin arası açık olmak. * Dostluk. Samimi dostluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak — is., ğı 1) Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık. S. M. Alus 2) sf. Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan 3) mec. Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç Oralar her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜNFERİC — İnfirac eden. Çok açık. Açılan, genişleyen. * Gam, gussa ve kederden kurtulmuş. * Arası geniş. Açık olan. İki tarafı birbirinden uzak olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
List of Turkish people — This is a list of notable Turkish people. Actors/actresses * İsmail Ferhat Özlü * Güllü Agop * Tarık Akan Actor * Azra Akın Model, Miss World 2002 * Barış Akarsu * Filiz Akın – Actress * Fatih Akın, film director * Metin Akpınar – Actor * Derya… … Wikipedia